ALO 177. Görme Engelliler. TR Tek Nefes Bir Bilgi (SELÇUKLUDA MİMARİ) SELÇUKLUDA MİMARİ Türklerin Orta Asya içlerinde tarih sahnesine çıkıŞları ile baŞlayan süreç, X. yüzyılda İslamiyet‟i kabul etmeleri sonrası kurulan ilk Müslüman Türk Devletleri ve XI. yüzyıl ortasında Oğuz Türklerinin İran‟da Büyük Selçuklu Devleti‟ni kurmaları ile aligürlü - bir fırtına tuttu a yarim bizi deryaya kardı (rumeli-selanik) Vay Bir Ömür Böyle Geçti. coşkun gök - tükenmek bilmiyor kara günlerim ay r i l i k... bana bİr sevgİ gÖsterİn bİterken gÖzyaŞi olmasin o nur yÜzÜne hasret İle yanarken ne olur bİr tas suu verİn İÇİnde gÖzyaŞim olmasin sen gİdelİ her yer sensİz ve sessİz anilarda masamiz boŞ barajin suyu kurumuŞ aĞaÇlarin dallari kirik kalmiŞ gÜller solmuŞ sÖylenmİyor artik ne tÜrkÜler ne Şarkilar coŞkun akmiyor ne dereler ne irmaklar Sanat galerisi acilisina yapilan saldirilar ve Bekir Coskun'un isten atilisi nedeniyle, 12 Eylul'un ardindan henuz bir ay dahi gecmemisken, "demokratik" degil "baskici" ve toplumu "korkutan" ve modern yasami tehdit eden uygulamalarin bu kadar hizlica sahnelenmesi, cok endise verici ve dusundurucudur. BA0tcG. Anasayfa Çok Satan Kitaplar Yayınevleri Kategoriler Yazarlar İndirim Reyonu Arapça Kitaplarda %80e Varan İndirimler Anasayfa > Edebiyat > Biyografi - Otobiyografi Açıklama İstanbul Sanayi Odası İSO ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TOBB Başkanlığından sonra 2 dönem Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yapan ALİ COŞKUN “BİR ÖMÜR BÖYLE GEÇTİ” adlı 3 ciltlik kitabında hayatını anlattı. Kitabının birinci cildinde çocukluk, okul hayatı ve iş hayatının ilk yıllarını; ikinci cildinde İstanbul Sanayi Odası İTO yıllarını, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği dönemini ve bu dönemin Türk sanayisine uzunca yer verdi. Ayrıca STK'ların toplumsal ve ticari gelişime olan katkılarına da değindi. Kitabın üçüncü cildini ise tamamen siyaset dönemine ayırdı. Özellikle sanayi ve ticaretin önündeki yıllarca birikmiş engellerin nasıl kaldırıldığını, yaşanan bu dönüşümün zorluklarını ve iş hayatına olan yansımalarını anlattı. Bu dönemin Türk siyasi hayatına mercek tuttu. “Türk özel sektörünün ve camiamızın değerli büyüğü Sayın Ali Coşkun; Devlet, Siyaset ve İş Dünyasının mümtaz bir duayeni olarak gerçekleştirdiği unutulmaz hizmetleri ve deneyimleri ile Başkanlığını yaptığı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinde, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı görevinde başarılarından daima gurur duyduğumuz bir ağabey sıfatı ile gönüllerimizde taht kurmuştur. Kendisini ve ülkesini tanımak isteyenlere, karşılaştığı her zorlukta bir umut ışığı görenlere, sıkıntılara göğüs gerenlere, hiçbir zaman pes etmeyenlere, her kademesi örnek alınacak nitelikte bir hayat hikâyesinin kahramanı olan Sayın Ali Coşkun gerçekleştirdiği unutulmaz hizmetlerinin yanı sıra başarılar, deneyimler, mutluluklar, hüzünlerle dolu hayatı ve yüce duygularıyla daima bizimle beraberdir.” Rifat Hisarcıklıoğlu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı %30 900,00TL 630,00TL Kazancınız 270,00TL Ortalama Temin süresi 3 gündür. Kitap Ayrıntıları 9786051513003 259152 Bir Ömür Böyle Geçti - 3 Kitap Hayat Yayınları İstanbul Sanayi Odası İSO ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TOBB Başkanlığından sonra 2 dönem Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yapan ALİ COŞKUN “BİR ÖMÜR BÖYLE GEÇTİ” adlı 3 ciltlik kitabında hayatını anlattı. Kitabının birinci cildinde çocukluk, okul hayatı ve iş hayatının ilk yıllarını; ikinci cildinde İstanbul Sanayi Odası İTO yıllarını, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği dönemini ve bu dönemin Türk sanayisine uzunca yer verdi. Ayrıca STK'ların toplumsal ve ticari gelişime olan katkılarına da değindi. Kitabın üçüncü cildini ise tamamen siyaset dönemine ayırdı. Özellikle sanayi ve ticaretin önündeki yıllarca birikmiş engellerin nasıl kaldırıldığını, yaşanan bu dönüşümün zorluklarını ve iş hayatına olan yansımalarını anlattı. Bu dönemin Türk siyasi hayatına mercek tuttu. “Türk özel sektörünün ve camiamızın değerli büyüğü Sayın Ali Coşkun; Devlet, Siyaset ve İş Dünyasının mümtaz bir duayeni olarak gerçekleştirdiği unutulmaz hizmetleri ve deneyimleri ile Başkanlığını yaptığı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinde, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı görevinde başarılarından daima gurur duyduğumuz bir ağabey sıfatı ile gönüllerimizde taht kurmuştur. Kendisini ve ülkesini tanımak isteyenlere, karşılaştığı her zorlukta bir umut ışığı görenlere, sıkıntılara göğüs gerenlere, hiçbir zaman pes etmeyenlere, her kademesi örnek alınacak nitelikte bir hayat hikâyesinin kahramanı olan Sayın Ali Coşkun gerçekleştirdiği unutulmaz hizmetlerinin yanı sıra başarılar, deneyimler, mutluluklar, hüzünlerle dolu hayatı ve yüce duygularıyla daima bizimle beraberdir.” Rifat Hisarcıklıoğlu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Taksit Seçenekleri Yorumlar Taksit Seçenekleri Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam Yorumlar %35 %35 68,00TL 44,20TL Stokta yok %40 %79 %80 %35 48,00TL 31,20TL Stokta yok %30 %30 %30 %30 %30 %30 %30 %30 %30 %30 Odalar Birliği eski Başkanı... Eski Milletvekili... Eski Bakan... Ali Coşkun anılarını yazdı... Üç cilt... "Bir Ömür Böyle Geçti." Birinci cilt "Önsöz" ile başlıyor. Önsöz de "Mevlana'dan bir alıntı" ile "Gözünü açıyorsun 'Doğdu' diyorlar, Gözünü kapatıyorsun 'Öldü' diyorlar, Bu göz kırpışa 'Ömür' diyorlar." *** YAŞASIN CUMHURİYET Ali Coşkun... Erzincan-Kemaliye'nin Eğin Başpınar köyünden... Fakir bir aileden. Sabahları simit, ikindi vakti gazete satarak geçirilmiş meslek lisesi yılları. Sonra... Üniversite... Almanya... Mühendislik. İşte fırsat eşitliği... İşte Cumhuriyet'in fazileti. Ali Coşkun'un özelliği ise "Büyük adam" olduktan sonra... Doğduğu toprağı unutmayışı. Özlemini şiirlere dökmüş... İşte bir dörtlük "Hasretim başı karlı o dağlara, Sümbül nergis kokan güzel bağlara, Hasretim pınarların başına, Eğin'imin toprağına taşına." *** BEKÇİNİN ÇOCUĞU ! Anadolu çocuğu Ali Coşkun... Kader kısmet... Günün birinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ne başkan seçilince... Aleyhinde yayın yapılır. "Bekçinin çocuğu patronların patronu oldu" diye yazılar yazılır. Ali Coşkun... Anılarında... O günleri anlatıyor Bazı kulüp mensupları ve bazı güç odakları benim başkan seçilmemi pek benimseyemedi. Ancak daha sonra çalışmalarımı görüp, beni tanıyınca memnuniyet belirterek özür dileyenleri, helallik isteyenleri hatırlıyorum. *** ZAMAN TÜNELİ Ankara'da... TOBB Kongresi vardır... Kongre, Ramazan ayındadır... Başkan Ali Coşkun, kongre delegelerine iftar verir. İftarda "Tasavvuf müziği" de vardır. Sonra... Kur'an okunur. Okunan ayetler "Ticari hayatın düzenlenmesi" ile ilgilidir. Vay sen misin "Tasavvuf müzikli... Kur'an'lı" iftar veren? Ali Coşkun "Çankaya Köşkü'ne çağrılır." "55 dakika" sorguya çekilir... Bizzat Devlet Başkanı Kenan Evren tarafından. Neredeeen nereye?... "Zamanın ruhu" işte böyle bir şey olsa gerek. *** BAKKAL VEHBİ Hindistan'da bir tören... "Dünyada yılın işadamı" töreni. Törende bir Türk işadamına madalya takılacak. O işadamı... Vehbi Koç. Odalar Birliği Başkanı Ali Coşkun da "Törene" katılacaktır. Coşkun... Sekretaryasına talimat verir -Ben Vehbi Bey'le aynı otelde kalmak istiyorum. Ve... Hindistan'a gidilir. Vehbi Koç ile Ali Coşkun'un kaldıkları otel "Standardı düşük... Berbat" bir oteldir. Aynı tören için Hindistan'a gelen Koç ailesi mensupları ise "7 yıldızlı bir otelde" kalmaktadırlar. Ali Coşkun der ki -Vehbi Amca... Eğer yer varsa biz de o otele gidelim. -Yok oğlum, orası pahalı. -Ama çocuklarınız orada kalıyor. -Bak oğlum... Ben bakkal Vehbi'yim... Onlar ise Vehbi Koç'un çocukları. *** ŞAKA GİBİ Seneler öncesi... Genç Ali Coşkun, İstanbul'da Sanayi Odası yönetimindedir. Bir proje hazırlar "Sanayi-Üniversite işbirliği." Üniversite rektörüne gider -Hocam... Öğrenciler, eğitimlerinin bir bölümünü fabrikalarda yapsalar. Rektör öfkelenir Fabrikalar... Sömürücüler... Kapitalistler... Benim öğrencilerimin o kan emicilerin yanlarında ne işleri var? Ali Coşkun bu defa büyük bir sanayi kuruluşunun patronuna gider -Abi... Sanayi-Üniversite işbirliği... Mühendislik okuyanlar... Meslek liselerine gidenler... Eğitimlerinin bir bölümünü fabrikalarda yapsalar... Ülkenin böyle bir eğitim sistemine ihtiyacı var. Fabrikanın sahibi "Olmaz" diye söze başlar -Bak Ali... Oğlum... Seni severim... Fakat, senin üniversite öğrencisi dediğin o solcuların, komünistlerin fabrikada ne işleri var?... Sen Türk sanayiini dinamitlemek mi istiyorsun? Ali Coşkun bu anısını, "Ankara Kitap Fuarı'ndaki konferansında" anlattı... 24 Şubat 2019... Pazar günü. Dinleyenler "Alkışı... Kahkahayı" patlattı. Üniversite-Sanayi işbirliği... Acil ihtiyaç... Çok gerekli. Ama bunu o kadar geç fark ettik, kabullendik ki. *** DAMAT Ali Abi... Çok eski dost... Bize "Enişte" der. Zira "Eğin damadıyız." Eşim Canan'ın babası çocuk yaşta Eğin'den çıkmış... Askeri lisede okumuş... Harbiye'yi bitirmiş... Subay olmuş. Ali Coşkun... Bakan olunca... Dedi ki -Yavuz Enişte... Seni Eğin'e götüreceğim... Eğinliler damatlarını çok severler. Gittik... Daha sonra yine gittik. Gerçekten... Eğinliler bizi bağırlarına bastılar. "Biz damadımızı çok severiz" diye kucakladılar. Eğinli bir yaşlı kadın... Dedi ki -Damat sevilmez mi hiç?... Biz iki şeyi çok severiz... Bir damadımızı, bir de ineğimizi. Ali Coşkun yarı mahcup söze girdi -Yavuzcuğum... Sakın alınma ama... İkisi de çok iyi sağılır. Yasal Uyarı Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın. Ali Coşkun ekonomiye ve sanayiye olan tutkusunun yanında edebiyata, sanata, şiire ve musikiye değer veren bir gönül insanıdır. Yoğun çalışma süreci içerisinde sözle, yazıyla şiirle, müzikle bağını koparmamış, duygu dünyasını zinde tutmayı başarmıştır Ali Coşkun Eylül Fuarcılık tarafından organize edilen 13. Ankara Kitap Fuarı, 15-24 Şubat tarihleri arasında ATO Congresium Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenmiştir. Çok sayıda yayınevinin yer aldığı fuarda birçok yazarın imza günü buluşmalarının yanı sıra söyleşi ve konferanslar da gerçekleştirilmektedir. Bu hafta sonu Fuarı ziyaret ettim. Türkçedeki “iğne atsan yere düşmez” tabiri bu fuar için geçerlidir desem, doğru bir tespitte bulunmuş olurum. Çok sayıda tanınmış yazar ve düşünürün katıldığı fuardaki ziyaretçi yoğunluğu beni çok memnun etmiştir. Çünkü Türkiye’de okuyan, düşünen ve sorgulayan bir nesil yetişmektedir. Çok eskiden beri tanıdığım eski Sanayi Bakanı Sayın Ali Coşkun’un üç ciltlik “Bir Ömür Böyle Geçti” kitabını aldım. Sayın Coşkun yoğunluğa rağmen kitabını imzalayarak bana sunmuştur. Kendisine teşekkür ederim. Değerli sanat, devlet, siyaset ve iş insanı Sayın Coşkun’un hayat hikâyesinin anlatıldığı kitabı, 15-24 Şubat 2019 tarihleri arasında Ankara Kitap Fuarı’ndan alabilirler. Sayın Coşkun 17 Şubat 2019 Pazar günü de Hayat Yayınları tarafından düzenlenen “Küreselleşme ve Teknoloji” konulu bir konferans vermiştir. Birinci Cilt “Çocukluğum, Okul Yılları, İş Hayatı, Askerlik, Yüksek İhtisas, Özel Hayatımdan Kareler”e, İkinci Cilt “İstanbul Sanayi Odası, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Sivil Toplum Kuruluşları”na, Üçüncü Cilt ise “Siyaset Dönemi ve Sonrası”na ayrılmıştır. Kitaba hocam, rahmetli Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Rifat Hisarcıklıoğlu, Nuri Gürgür, Murat Yalçıntaş, Mehmet Yazar ve Prof. Dr. Mehmet Haberal akıcı bir dille yazılan üç ciltlik bu eser yakın tarihimizin siyasi ve ekonomik olaylarına ışık tutmakta ve Sayın Coşkun’un görüş açısından belgeleriyle yorumlanmaktadır. AKP’nin kuruluşunda büyük emeği geçen Sayın Coşkun, Başbakan’a “tek adamlıktan vazgeçmesini” tavsiye edince 24 Mart 2008, Dünya Sayın Cumhurbaşkanı ile ilişkileri eski sıcaklığını kaybetmiştir. Eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in Sayın Coşkun’un bir diğer önemli özelliği ile ilgili yorumu şöyledir “Ali Coşkun uzun yıllardır siyasette gönüllü kuruluşlarda verdiği hizmetlerle ve İş Dünyasındaki uğraşılarıyla yoğun bir çalışma sürecinin içerisindedir. Aynı zamanda, bir dönem birlikte siyaset yaptığımız ve yol arkadaşlığı ettiğimiz önemli bir isimdir. Ekonomiye ve Sanayiye olan tutkusunun yanında Edebiyata, sanata, şiire ve musikiye değer veren bir gönül insanıdır. Yoğun çalışma süreci içerisinde sözle, yazıyla şiirle, müzikle bağını koparmamış, duygu dünyasını zinde tutmayı başarmış; duygularını çevresi ile de paylaşmıştır. Bu yönüyle kendisini tebrik etmek gerekir.” Bazı şiirleri Amir Ateş, Rüştü Eriç, Erdoğan Tozoğlu, Necip Gülses, Kenan Günel, Yılmaz Karakoyunlu, Vedat Kaptan Yurdakul, Suat Yıldırım, Burhan Tarlabaşı, Gülbin Döngel, Süleyman Hatunoğlu, Selahattin Özses tarafından bestelenmiştir. Eskişehir Sakarya gazetesinde 11 Nisan 2008 tarihli yazımın başlığı şöyleydi “Ali Coşkun’dan Bir Şiir ve Türkiye’de Yolsuzluklar.” Bu yazımda kendisinin “Zengin Öldü” şiirini okurlarımla paylaşmıştım. Sayın Coşkun’un “akil” adamlığının yanı sıra yayınlanan şiir kitapları da vardır. Hayata fakir geldi, Yol buldu, yolak buldu, Nice şirketler kurdu. Ne yedirdi, ne yedi, Dost edinmek bilmedi, Hak yedi, kalpler kırdı, Hayatta hırslı kaldı. Çabucak zengin oldu, Yazık ki zengin öldü, Mirasçıları üşüştü, Bölmek için dövüştü. Ruhu şad olsun diyen, Yazık ki, duyulmadı! Bu şiiri ile Sayın Coşkun çok önemli bir tespitte bulunmaktadır. Hiçbir zaman unutmayalım. Dünya bir merdiven olup, kimileri yukarı çıkarken kimileri de bu merdivenden aşağı iner. Burada dikkat edilmesi gereken, yukarı çıkanların çıktıkları yerden inerken düşmemek için dürüst ahlaka tutunmaya ihtiyaçları vardır. Çok sevdiğim bir şiirini de paylaşmak istedim. Bad-ı saba selam söyle o yare Mübarek hatırı hoş mudur nedir Nideyim yitirdim bulamam çare Mestane gözler de yaş mıdır nedir O nazlı canana uğrasa yollar Bize mesken oldu kahveler hanlar Yarin meclisinde oturan canlar Hesap etsin aylar yıllar beş midir nedir Emrah eder gam bülbülüm kafeste Benim arzuhalim bildirin dosta Kendim gurbet elde gönlüm sılada Gitmiyor kervanım kış mıdır nedir Önemli bir hatırlatma. Faruk Nafiz Çamlıbel’in , “Han Duvarları, Çoban Çeşmesi, Kıskanç” adlı şiirlerinin de bulunduğu “Bir Ömür Böyle Geçti” kitabı ile karıştırılmaması gerekir. Acaba bizlerin ömrü nasıl geçiyor? Hepimiz mutlu muyuz? Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı- 2018 Dünya Mutluluk Raporu Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı tarafından 2018 yılında yayınlanan Dünya Mutluluk Raporu’na göre Türkiye mutluluk sıralamasında 156 ülke içinde 74. sırada yer almıştır. Vatikan Papalık Bilim Akademisi’nde 14 Mart 2018 tarihinde açıklanan rapora göre dünyanın en mutlu ülkesi Finlandiya’dır. Finlandiya’yı sırasıyla Norveç, Danimarka, İzlanda, İsviçre, Hollanda, Kanada, Yeni Zelanda, İsveç ve Avustralya izlemektedir. Türkiye Belarus ile Pakistan’ın arasında 74. sırada yer almıştır. 2017’de 69. sıradaydı. Yaşadıkları ülkelerde mutlu olmayan insanlar bu ülkelere göç edebilmek için sevdiklerini Ege’nin mavi sularına bırakarak ülkelerine geri dönmekteler. Rapora göre en mutsuz ülkeler listenin sonunda yer alan Burundi’dir. Bu ülkeyi Orta Afrika Cumhuriyeti, Güney Sudan, Tanzanya, Yemen, Ruanda, Suriye, Liberya, Haiti ve Malavi izliyor. Mutluluk seviyesini belirlemek için, kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasıla, sosyal destek, sağlıklı ömür beklentisi, yaşam tercihlerini yapabilme özgürlüğü, cömertlik, yolsuzluk algısı gibi kriterler değerlendirilmektedir Yolsuzluk algısını belirlemek için de hem ülke yönetiminde hem de işyerinde yolsuzluğun yaygın olup olmadığı sorulmaktadır. Rapor’da bu ülkelerde yaşayan yabancıların mutluluk seviyesi de sıralanmıştır. Başka ülkelerde doğanların en mutlu olduğu ülke yine Finlandiya’dır. Bu sıralamada sonuncu Suriye, Türkiye ise 53. sıradadır. Bu sebeple Suriyelilerin büyük çoğunluğu ülkelerine dönmek istemeyeceklerdir. Son söz Nafiz’in dediği gibi bir ömür bin bir murada yetmiyor olabilir. Belki de “Hayat bir andır, o da bu andır…” Bu kitapta yer alan makaleler Batıda Messianism ya da Mesihçilik olarak bilinen fakat çok değişik tezahürleri bulunan hareketlerle ilgili temel giriş metinlerinden oluşmaktadır. Bu hareketlere Yahudi- Hıristiyan kültürü içerisinde yer alan; ahir zamanda meydana gelecek olaylar anlamında Apokaliptik Hareketler; yine ahir zamanda bin yıllık adalet ve barış dönemini telmih eden Millennializm, Millenarianizm, Millenarizm, Chiliastisizm ya da Türkçe'siyle Binyılcı Hareketler, Yerli Halklardaki tezahürlerinden olan Nativistik ya da Yerlici Hareketler, daha çok Pasifik adaları çevresinde ortaya çıkan Kargo Kültler ve nihayet İslam dünyasındaki Mehdilik Hareketleri dahil bulunmaktadır. Bu hareketlerin hepsini bazı antropologlar Kriz Kültleri ya da Bunalım İnanışları başlığı altında ele almaktadırlar. Ş DÜNYASININ DUAYENİ ESKİ SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN HAYATINI KİTAPLAŞTIRDI İstanbul Sanayi Odası İSO ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TOBB Başkanlığından sonra 2 dönem Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yapan ALİ COŞKUN “BİR ÖMÜR BÖYLE GEÇTİ” adlı 3 ciltlik kitabında hayatını anlattı. Kitabının birinci cildinde çocukluk, okul hayatı ve iş hayatının ilk yıllarını; ikinci cildinde İstanbul Sanayi Odası İTO yıllarını, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği dönemini ve bu dönemin Türk sanayisine uzunca yer verdi. Ayrıca STK’ların toplumsal ve ticari gelişime olan katkılarına da değindi. Kitabın üçüncü cildini ise tamamen siyaset dönemine ayırdı. Özellikle sanayi ve ticaretin önündeki yıllarca birikmiş engellerin nasıl kaldırıldığını, yaşanan bu dönüşümün zorluklarını ve iş hayatına olan yansımalarını anlattı. Bu dönemin Türk siyasi hayatına mercek tuttu. “Türk özel sektörünün ve camiamızın değerli büyüğü Sayın Ali Coşkun; Devlet, Siyaset ve İş Dünyasının mümtaz bir duayeni olarak gerçekleştirdiği unutulmaz hizmetleri ve deneyimleri ile Başkanlığını yaptığı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinde, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı görevinde başarılarından daima gurur duyduğumuz bir ağabey sıfatı ile gönüllerimizde taht kurmuştur. Kendisini ve ülkesini tanımak isteyenlere, karşılaştığı her zorlukta bir umut ışığı görenlere, sıkıntılara göğüs gerenlere, hiçbir zaman pes etmeyenlere, her kademesi örnek alınacak nitelikte bir hayat hikâyesinin kahramanı olan Sayın Ali Coşkun gerçekleştirdiği unutulmaz hizmetlerinin yanı sıra başarılar, deneyimler, mutluluklar, hüzünlerle dolu hayatı ve yüce duygularıyla daima bizimle beraberdir.” Rifat Hisarcıklıoğlu Ali CoşkunAli Coşkun, 1939 Erzincan doğumlu milletvekili ve bakan. Siyaset yaşamına Anavatan Partisi’nde başlayan Coşkun, 22. dönem Ak Parti İstanbul milletvekilidir ve 59. Hükümetin Sanayi ve Ticaret Bakanıdır. Ali Coşkun, 1939’da Osman Hilmi Coşkun ve Safiye Coşkun’un oğlu olarak, Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı bulunan Başpınar Köyü’nde dünyaya geldi. İmam olan ve aynı zamanda çiftçilik de yapan babası, 1 yıl kadar sonra ailesini alarak Ankara’ya yerleşti. Orta ve lise eğitiminin ardından, Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’ne giren Coşkun, 1960 yılında buradan mezun oldu ve İstanbul Üniversitesi, İşletme Fakültesi'nde de İşletme Ekonomileri dalında yüksek lisansını tamamladı. Bursa Merinos Fabrikaları'nda yaptığı stajın ardından, Kayseri Pamuklu Sanayi'ne tayini çıkan ve çalışmaya başlayan ve yeminli mali müşavirlik de yatığı İbrahim Bodur aracılığıyla yönünü sanayiciliğe çevirdi. Çanakkale Seramik Fabrikaları AR-TUR Turizm ; Kaleporselen Elektroteknik Kale Makine ve Kalıp San. Kale Export Ticaret Kalebodur Seramik San. Türk Suudi Yatırım Holding Türkiye Şeker Fabrikaları Bisan Bisiklet San. ve Tic. Ege Mosan Motorlu Araçlar San. ve Tic. Coşkun Mühendislik Müşavirlik Coşkun İletişim Ltd. Şti. AC Coşkun Yatırım Torunlar Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı gibi şirketlerde Kurucu ve üst düzey yönetici olarak görevler yaptı. Ali Coşkun, İstanbul Sanayi Odası İSO Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği, Milli Prodüktivite Merkezi MPM Başkan Vekilliği, TSE Genel Kurul ve Uluslararası Elektroteknik Komisyonu Delegeliği, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanlığı, Milletlerarası Ticaret Odası Türk Milli Komitesi Başkanlığı, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Kurucu Başkanlığı, Yıldız Teknik Üniversitesi Vakfı Kurucu Başkan Vekilliği, İş Dünyası Vakfı Başkanlığı, Aydınlar Ocağı Genel Başkan Yardımcılığı, Birlik Vakfı ve Türk Musikisi Vakfı Kurucular Heyeti Üyeliği, Elektrik Mühendisleri Odası Üyeliği ve TÜRMOB İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası Üyeliği yapmıştır. TOBB Yönetim Kurulu Başkanlığı ve İslam Ülkeleri Odalar Birliği başkan vekilliği de yapan Ali Coşkun, Türk Edebiyatı Vakfı şeref üyeliği gibi gönüllü yardım kuruluşlarında da görev yaptı. Anavatan Partisi’nin İstanbul milletvekili olarak 20. dönemde parlamentoya giren Coşkun sonra da Fazilet Partisi'ne geçti ve bu partiden 21. dönemde İstanbul milletvekili seçildi. 58. ve 59. Hükümet dönemlerinde Sanayi ve Ticaret Bakanı olan Coşkun, AK Parti'nin kuruluşunda da kurucu üyelerden biri oldu ayrıca 3 Kasım 2002 seçimlerinde de İstanbul 3. bölgeden milletvekili seçilerek 22. dönemde de milletvekilliği ve Bakanlık görevini sürdürdü. Ali Coşkun’un, dergi ve gazetelerde yayımlanmış araştırma-inceleme yazıları ve makalelerinin yanısıra; Türkiye'nin Enerji Sorunları ve Çözüm Yolları ile Ekonomik Kavramlar ve Göstergeler adlarında iki kitabı vardır. Ulusal Enerji Forumu'nun 2008 yılında verdiği Sürdürülebilir Yaşam Ödülü'nün sahibi olan Coşkun'un biyografisi kitaplaştırılmıştır. Evli olan Coşkun, iki çocuk sahibidir. Direkt Linkler

bir ömür böyle geçti ali coşkun